Dean Honer ve Jarrod Gosling’den oluşan Sheffield’lı elektronik müzik ikilisi I Monster, 27 Nisan’da bir konser için İstanbul’a uğruyor. Biz de kendileriyle bunun şerefine söyleşelim dedik. Başta hedef Zoom’da buluşmaktı, ancak takvimleri uyduramayınca kendilerine sorularımızı yazı ilettik. Onlar da anında döndü.
Nasılsınız? Yeni bir turnedesiniz, hayat nasıl gidiyor?
Selam. 20 yıl aranın ardından ilk konserimizi Dublin’de verdik. Muhtemelen şimdiye kadarki en iyi konserdi. Seyircinin tepkisi müthişti. Glasgow’da vereceğimiz ikinci konser ne yazık ki iptal oldu. Ekipmanımızın ve ekip arkadaşlarımızın olduğu karavan İrlanda’dan İskoçya’ya giden feribottaydı, o feribot da arızalanıp rötar yedi ve Glasgow’daki konsere zamanında yetişemedi. O konseri başka bir tarihe yeniden ayarlamayı umuyoruz.
Şahsi bir anekdot, müziğinizle olan ilk temasım 2016’da Mr Robot’un bir sahnesinde “Daydream in Blue”yu duymamla gelişmişti. O günle bugün arasındaki altı senede, siz iyice kült ile anaakım arasındaki ince çizginin sınırını zorlarken tanık olduğunuz en çılgınca şey neydi?
Müziğimizin filmlerde ve televizyonda hep sık sık kullanıldı. Esas değişim “Who is She”nin TikTok’ta viral olmasıyla gerçekleşti. Birçok genç insan bu sayede müziğimizi ilk kez duymuş oldu. Bu durumdan da elbette çok memnunuz.
Malum, isminizi eski bir Christopher Lee filminden geliyor. Bu vesileyle biraz sinema konuşalım isterim. Siyah beyaz dönem korku sinemasıyla aranız nasıl, o kuşaktan favori filmleriniz neler?
İkimiz de korku filmlerine aşk besleyerek büyüdük. İngiliz televizyonunda geç saatte sık sık Hammer ve Amicus gibi stüdyoların ürettiği İngiliz korku klasikleri gösterilirdi. 1970’lerde, henüz çocukken izlediğimiz filmler bunlardı.
Hammer Film özellikle satüre edilmiş renkleriyle meşhurdu, görebileceğin en parlak ve kırmızı kan o filmlerdeydi! Amicus ise daha çok korku antolojileriyle meşhurdu.
Eski hatıraları canlandırma vakti. Bugüne kadar yayımladığınız şarkılar içinde biri üretmesi kolay biri zor olmuş rastgele ikişer şarkı seçin, şarkılarla ilişkili hikâyeleri de paylaşsanız tadından yenmez.
Jarrod: Kolay şarkı: “Heaven.” Yanılmıyorsam bir günde yazıldı. Kullandığımız sample halihazırda arşivimizde bulunan “The Jardine Boys” isimle bir şarkıdandı. O parçayı daima çok sevmişizdir. Vokal melodilerini Digitech Studio Vocalist efekti yardımıyla aramızda yaklaşık birkaç saatte hallettik. O şarkı resmen aktı gitti!
Zor şarkı: “Hey Mrs.” Bunun yazımı aslında çok hızlı gelişti ve “Heaven” ile aşağı yukarı aynı anda yazıldı. Ancak plak şirketimizle tam olarak nasıl tınlaması gerektiğine dair bir çıkmaza düştük. Çok fazla farklı versiyon denedik, öyle ki bir noktada abartımızı saçımızı başımızı yoluyorduk!
Dean: Kolay şarkı: “The Blue Wrath.” Bunu yaklaşık bir saatte, durduğumuz yerde, oracıkta uyduruverdik. Albümün kısa bir enstrümental şarkıya ihtiyacı var gibi gelmişti.
Zor şarkı: “Daydream in Blue” nihayete erene, biz son bir mikste karar kılana dek çok sayıda değişim yaşadı. Farklı versiyonlar denerdik, kimisinde vokalde vocoder vardı, kimisinde yoktu.
İkiniz de müziğinizde sample tekniğini bolca kullanan yapımcılarsınız. Bir gün sample’lamayı çok istediğiniz bir şarkı söyleyebilir misiniz?
Jarrod: Bu zor bir soru, çünkü bir şarkıyı sevdiysek muhtemelen çoktan sample’lamışızdır! Ama bulması zor ve çok sevdiğim bir şarkı var: The Seekers’tan “Paper Bird.”
Şarkılarınızda birçok müzisyenle birlikte çalışmışlığınız var. O grup usulü dinamik bir ikili olarak masaya koyduğunuz dinamikten ne şekillerde ayrışıyor?
Genellikle o müzisyenlerden ihtiyacımız olan şeyi yapmalarını rica ediyoruz. Elbette kişiliklerini katmalarını da istiyoruz. Bir vokal performansının ana malzemesinin kişilik olduğunu iddia etmek sanırım hiç abartılı olmaz.
Bazen de bir enstrümanı bizden daha iyi çalabilen müzisyenlerle çalışıyoruz. Konukları şarkıya kendi aromalarını katmaya davet ettiğimiz o sürece bayılıyoruz.
Sıra küçük bir oyunda: İkiniz de müzik dinleme platformunuzun geçmişinde yer alan son üç şarkıyı söyleyebilir misiniz?
Jarrod: Söyleyebiliriz, her konserden önce birlikte çalma listeleri hazırlıyoruz!
“Didn’t You Hear?”, Mort Garson; “I Float Alone”, Julee Cruise; “Aurora Spinray”, Syrinx.
Dean: “It’s My Party”, Leslie Gore; “The Trip”, Kim Cowley; “Human Fly”, The Cramps.
Önünüzde nasıl planlar var?
Turneden sonra yeni bir albüm geliyor!
Nisan sonu gerçekleşecek İstanbul konserinden önce okurlarımıza söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Bizi destekleyen tüm Türkiyeli dinleyicilere teşekkür ederiz! Sizin için güzel İstanbul’da çok özel bir gösteri ortaya koyacağız.
I Monster’ın Bandcamp hesabına şuradan ulaşabilirsiniz.