Gian Marco Castro‘nun ilk stüdyo albümünün güzle kol kola gelmesi doğrusu inanılmaz isabetli oldu. İlk EP’si Healing‘i dinlediğimizde kendimizi düşen yaprakların hareketini gözlemlediğimiz bir tablonun içinde bulmuş, müziğinin devamını iple çeker hale gelmiştik. Şimdi o yapraklar sahiden düşüyor, Castro’nun müziği ise onları bir yaş daha olgun bir pencereden resmediyor.
Out of the Past “yolculuk” teması etrafında şekillenen bir üçlemenin ikinci halkası esasında, Healing ile baş gösteren mevzubahis üçleme henüz yaratım aşamasındaki ve “her şeyin önce varolup sonra çürümesini” konu edinen bir konsept albümle sona erecek. Başkoyduğu bu yolda Castro’nun başlıca ilham kaynağı Max Richter‘ın albümleri olmuş. Bir başka ilham kaynağı olan rahmetli Johann Johannsson‘u “Fyrir Johannson”da anmış, Olafur Arnalds ve Nils Frahm gibi diğer bazı idollerini yolculuğuna manevi manada ortak ederek kendine sokak lambalarıyla -belki de ateşböcekleriyle- aydınlanan bir patika çizmiş. Nihayetinde kendi hayatından izler taşıyan oldukça etkileyici bir ilk albüm kotarmış.
Bir albüm incelemesinin işlevlerinden biri, şarkıları ayrı ayrı öne çıkarmaktır. Out of the Past ise bu ihtiyacı ortadan kaldırıyor, insanın gözlerini kapatıp kendini devamlı bir yolculuğun içine atmasını talep ediyor. Bizi birbirimizden ayrı düşüren teknolojiyi (“The Golden Age Is Over”), babamızdan kalan hatıraları (“1968”), uzun ve sonsuz tünelleri (“Out of the Past”) ve çok daha fazla hatıraya ait duyguyu müziğiyle arındıran Castro, dinlediğimiz her şeyin bir bütünün parçası olduğunu hissettirmeyi başarıyor. Bu birlik ve bütünlük duygusu ise güzü devasa bir şarkı yaparak Out of the Past‘in içine sığdırıyor.
PUANLAMA: 9/10
