Hazırlayan: Tuğçe Yapıcı
Çoğu kişinin bildiği yegane The Crazy World of Arthur Brown parçası 1968 tarihli “Fire” şu sözlerle başlar: “I am the God of Hellfire and I bring you: Fire!”
Arthur Brown‘a God of Hellfire lakabını kazandıran bu parçanın ünü sizi aldatmasın. Bilmeyenlerin one hit wonder zannettiği Arthur Brown esasen shock rock’ın öncüsü kabul edilse de hakkı teslim edilmemiş, hep geride kalmıştır. Bruce Dickinson, Alice Cooper, Kiss, Marilyn Manson gibi kendisinden çok daha büyük ün kazanmış kişi ve oluşumlara ilham kaynağı olmuş, heavy metalin ortaya çıkışında önemli bir rol oynamıştır. 1967 senesinde yayınladığı “Devil’s Grip” psychedelic rock ile heavy metal arasındaki geçişlerin tadına doyulmayan bir şölen olmanın yanı sıra heavy metalin de başlangıç noktası kabul edilir. Hawkwind, The Who, Frank Zappa, Jimi Hendrix‘in de aralarında bulunduğu müzisyen ve oluşumlarla ortak çalışmalar gerçekleştirmiş; 4 oktavı geçen sesiyle A yüzünü rock opera tadında yorumladığı, B yüzünde ise cover’lara yer verilen, grupla aynı adı taşıyan 1968 tarihli efsane albüm kült seviyesine ulaşmıştır.
The Crazy World of Arthur Brown, 9 Nisan @COOP
Hak ettiği ölçüde ses getirmeyerek kahreden konserlerden biri daha bizi bekliyor. The Crazy World of Arthur Brown 9 Nisan’da COOP‘ta “meraklısına” efsanevi bir deneyim yaşatırken yine çoğunluğun ruhu duymayacak. Keşke duysa. Keşke Arthur Brown‘ın psychedelic tınıları ile alevli başlığından yükselen sıcaklık mümkün olan en geniş alana yayılsa.
Bu sene mekana kattığı sahne ve açıklandıkça bilgisayar karşısında sevinç çığlıkları atmamıza sebep olan etkinlik takvimiyle müzik tutkunlarını ihya eden COOP‘un Müzik Direktörü Emre Gözgü‘ye Arthur Brown konserine dair soracaklarım vardı:
Şu sıralar kendi hayat hikayesini multimedia gösterisiyle anlattığı ‘An Evening with Arthur Brown’ ve bizim 9 Nisan’da COOP’ta izleyeceğimiz The Crazy World of Arthur Brown konser turnesi olmak üzere iki ayrı programla 73 yaşında kendisini yollara vuran Arthur Brown’ı konser programınıza dahil etmek nereden aklınıza geldi?
Arthur Brown çok saygı duyduğumuz, önemli bir isim. Birkaç yıl önce aynı festivalde yer alıp kendisiyle zaman geçirme fırsatını yakalayan müzisyenlerden hikayelerini dinleyip iç geçirmiştik. Yaz aylarında bir festival programında adı karşımıza çıkınca neden olmasın diye düşündük ve kendisiyle temasa geçtik.
COOP bu sene ciddi anlamda marjinal bir duruşla ana akımın dışındaki, sektör tabiriyle “bilet kesmeyeceği” için kimsenin konsere davet etmeyi aklından bile geçirmediği isimleri sahnesinde ağırlayarak ne yapmaya çalışıyor? Kısacası neyin peşindesiniz?
Biz müziğin peşindeyiz. Davet ettiğimiz isimler ana akımın dışında yer alıyor olabilir fakat onlara “bilet kesmeyecek” isimler olarak bakmak bu sanatçılara haksızlık ve saygısızlık olur. Örneğin, Arthur Brown. Asıl soru “Nasıl oldu da bugüne kadar İstanbul’a davet edilmedi?” olmalı.
Arthur Brown’ı hiç bilmeyenlere öyle bir şeyler söyle ki tanışmaya can atsınlar, bugüne dek dinlemediklerine hayıflansınlar.
1968 yılında listelere bir numaradan girmiş 73 yaşında çılgın bir isim, bir müzik ve popüler kültür efsanesi İstanbul’a geliyor. Bu taraklarda bezi olan kimsenin bu geceyi kaçırma lüksü olduğunu düşünmüyorum.
Son senelerdeki konser videolarının çoğunda Arthur Brown’ın alametifarikası alevli başlığı göremedim. COOP’ta görebilecek miyiz, konuyla ilgili bir malumatınız var mı?
Bunu biz de merak ediyoruz, bekleyip o gece birlikte görelim.
Son olarak Arthur Brown’dan bir parça önerisi alalım senden, konsere gelecek olanlar 9 Nisan’a kadar ezberlesin.
COOP’ta çok çalındı, çok çıldırıldı bu şarkıyla: Fire.
