Kendi adlarını taşıyan ilk EP’lerini 2021’nin son günlerinde önümüze sunan İstanbul merkezli genç shoegaze ve noise ekibi Always, Then ile henüz tanışmadıysanız mutlaka tanışın. Grubun hikayesine ve kimliğine dair merak ettiklerimizi sorduk, onlar da içtenlikle yanıtladı.
Çok temel bir soruyla başlayayım: Always, Then’in hikayesi, geçmişi nedir? Kendinizi nasıl tanımlarsınız?
Always, Then benim (Niaz Taleb) solo projem olarak yola çıktı. Odamda kendi kendime müzik üretiyordum. İnternete yüklemiyordum, yaptıklarımı kimseye göstermiyordum.
Ta ki bir gün Parham A.G ile tanışana dek. Evime geldi, ben de laptopumdaki yarım kalmış projelerimi gösterdim ona. Bir yere varmalarını beklemiyordum doğrusu, ama nihayetinde bana şarkılarımı tamamlayacak cesareti verdi. Tamamladım ve demolarımı Hexe Music’e mail attım. Onlar da bana kucak açıp müziklerimi online olarak yayınladı.
Parham A.G ile ortak EP’miz BREAKUPTAPE‘i (B.U.T.) kaydettik, sonrasında da kendisi Always, Then’e davulcu olarak katıldı. Şimdilerde basçı ve vokalist olarak devam ediyor.
Bir duo olarak büyümeye başlamıştık, projeyi bir gruba dönüştürmenin vakti gelmişti. Parham A.G beni vokalist ve gitaristimiz Gökçe Yavan ile tanıştırdı. Birlikte ilk teklimiz “Shallow”u kaydettik ve bir grup kimliğiyle, Hexe Music etiketiyle yayınladık.
Kendimizi “ayakkabılarımıza bakıp dramatik gürültüler kaydeden bir arkadaş grubu” olarak tanımlıyoruz.
Sence zamanla rotanızı çevirdiğiniz bu kolektif müzik yapımı güzergahı, solo çalıştığın ilk zamanlarla kıyaslarsak Always, Then’i ne şekilde geliştirdi, Niaz?
Hepimizin yaratıcı yönü bir arada akınca ve ortada paylaşılacak daha fazla fikir olunca Always, Then bir gruba dönüştüğümüzden beri çok gelişti. Kendi adımızı taşıyan ilk resmi EP’mizi bağımsız biçimde yayınladık.
İlk EP’lerinizin yapım sürecinden paylaşmak istediğiniz eğlenceli anılar var mı?
Şarkı yazımı sürecimiz genellikle demolarımı Parham’a göndermemle başlıyor, o da yarattığım müziği ve sesleri kurcalayıp üstünde deneyler yapıyor. Kaydı ve miksi evde hallettiğinden ne istersek onu yapabiliyoruz. Hatırlıyorum da bir keresinde Parham ve başka arkadaşlarımızla evde sarhoş olmuştuk. Biz salonda içerken Parham da bir odama gidip BREAKUPTAPE’i kaydediyor, bir aramıza dönüp yeni shot’lar atıyordu. Sabah uyandığımızda ise bize dün gece albümdeki enstrümanların kaydını bitirdiğini söyledi, şok olduk. Güzel anıydı.
Türkiye’deki manen oldukça güçlü bağımsız müzik sahnesinin bir parçasısınız. Yeraltında bugün neler yaşandığını içeriden birinin bakış açısıyla anlatır mısınız?
Sahne çok güzel, yetenekli müzisyenlerle ve harika insanlarla dolu. Pandeminin çalışma koşullarımızı ve takvimimizi nasıl etkilediğine değinmeyeceğim, ancak dünya çapında konser ayarlamak hayli zorlaştı. Küçük bir kültür sanat sahnesine sahip olan bir ülkede bulunmak da işleri kolaylaştırmıyor tabii, ancak karşılaştığımız bu sorunlar sanatsever insanları yakınlaştıran bir direniş de meydana getiriyor. Farklı kolektiflerin ve grupların bu ülkede 1980’ler sonundan beri süregelen bir sahneyi sırtlanıp sürdürmesi için sebepler yaratıyor. Bu da bence harika bir şey. Böyle bir şeyin parçası olmak, tanımadığımız insanlarla bile bağ kurabilmek güzel.
Faaliyetleri durdurulmaya çalışan bir sanat sahnesinde var olurken sizi neler canlı ve ayakta tutuyor?
Önceki cevabımda da belirttiğim gibi nefes alan, gelişen, değişen ve durmadan büyüyen canlı bir organizmanın parçası olmak benim için harika bir deneyim, harika bağlar kuruyorum. Müthiş bir şey. Bence ortada sanatçılar olduğu sürece sanat faaliyetleri durdurulamaz.
Bir grup olarak yakın vadedeki planlarınız nedir?
Turneye çıkmak, daha fazla gürültü ve deney yapmak. Bir grup daha ne ister ki zaten, değil mi?
Müzik tarihinden en büyük ilham kaynaklarınız kimler?
Kulağımıza güzel gelen her şeyi dinliyoruz, türlerden de pek anlayan insanlar olduğumuz söylenemez. Ama ortak zevklerimize göre müzik yapmaya çalışıyoruz tabii, doğrudur. Dürüst olursak bizi bir araya getiren en önemli gruplardan bazıları Citizen, Title Fight, Whirr ve Deftones.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Kendi adımızı taşıyan ilk EP’mizi dinleyin ve konserlerimize gelin. <3