Bakalım “Goca Dünya/Kırşehir’in Gülleri” teklisine dair 9 Temmuz 2017 tarihli incelememizde grup ve şarkılarla ilgili nasıl kelamlar etmişiz:
“Altın Gün’ün hikayesi, (…) basçı Jasper Verhulst’ın şehirdeki keşif sergüzeştleriyle başlıyor. Ülkemizin 70’ler saykodelik rock sahnesine hayran kalıyor Verhulst. (…) İlhama geliyor, arkadaşlarını toplamaya başlıyor. Ben Rider ile Nic Mauskovic gitar ve davul pozisyonunda katılıyor kendisine. (…) Sahneye aşina Türk müzisyenler aramaya koyuluyor, (…) buluyor da: Saz/vokal/tuşlularda Erdinç Eceviz Yıldız, vokalde Merve Daşdemir. (…) Perküsyoncu Gino Groeneveld’in de işe dahil olmasıyla yeni bir grubun hikayesi başlamış oluyor. Bu hikayenin bize verdiği ilk meyve ise 2 yorum içeren bir tekli. (…) 8 dakikalık bu kısa misafirlik sona erince tadımız damağımızda kalıyor. (…) Umut vaat eden bu yeni ekibi takipte kalalım. Belki de yükseliş aşamasına geçmeyi bekleyen bir elmasa rastlamışızdır.”
Altın Gün‘ün hikayesi bugün de hız kesmeden devam ediyor. Le Guess Who? ve Lowlands gibi festivallerde Avrupa’yı çoktan fethettiler. Geçtiğimiz günlerde gerçekleşen ilk Türkiye konserlerinin ardından şimdi de ilk uzunçalar albümleri On ile karşımızdalar. Daha önce incelediğimiz 2 şarkının da yer aldığı, eski türkülerin yeni yorumlarını içeren tam takım bir repertuar var bu defa: “Halkalı Şeker”, “Caney”, “Cemalım” ve bu toprakları simgeleyen daha sürpriz… Yıldız ve Daşdemir‘in vokalleri, Anadolu rock hayranı grup arkadaşlarının hevesli icrasında buluşunca, -ortaya pek de yeni bir şey koymasa da- dinlemesi keyifli bir proje meydana gelmiş. Belki orijinal veya orijinale yorum katarak risk alan şarkılar da gelir ileride, o zaman grubun en sağlam formunu alacağına inanıyorum. Şimdilik, Anadolu’nun seslerini dünyaya sergileyen işleri takip ediyorsanız bunu da kaçırmamalısınız.
