Elektronik sahnenin en yaratıcı isimlerinden Akın Sevgör, kendi ruhunun sesini dinleyerek zihninde yön verdiği patikayı genişletmeyi sürdürüyor. Önceki çalışmaları Arsnova ile Routine‘de yaşamında olup bitenleri katmanlı, ketum ve tutku dolu bir biçimde dışa vurmuştu; bu üç karakteristik özellik Formation‘da da Sevgör’ün müziğini belirlemeye devam ediyor. Formation ortalama süreleri 7’şer dakika olan 5 uzun bestenin hepsinde bekleneni verdiği ölçüde şaşırtmayı, bünyeleri yaydığı enerji ölçüsünde duygulara ve çöküşe sevk etmeyi başarıyor.
Basit bir varoluşçu endişenin tersyüz edilmesinden yola çıkıyor albüm: “Varlığımızda ölüm kadar kaçınılmaz olan şey nedir? Tabi ki hayat!” İnsanların ölümün kaçınılmazlığına yoğunlaşırken çoğunlukla madalyonun öteki yüzüne yeterince dikkat etmediğini düşünen Sevgör, bu aydınlanmaya cevaben yaşamın kaçınılmazlığını müziğine dökmeye çabalamış. Yaşamda mütemadiyen yer alan, ufuktaki olayları domino taşı misali harekete geçiren kelebek etkilerinin izini sürmüş, değişmeyen tek şeyin değişim olduğunu idrak etmiş. Böylece kendi müzik üretim sürecinde de değişikliğe giderek bu kez dış dünyasını değil, iç dünyasını resmetmeye çalışmış. Kendine ayna tutmak, kendinle yüzleşmek, değişerek gelişmek: Formation (Oluşum) tam da böyle bir oluş sürecini inceliyor esasında.
Neticede ele alınan şey Sevgör’ün düşünce dünyası olsa da Formation fiziki olarak bir karakter öyküsü, bir nevi öz yansıtma dediğimiz metodu izliyor. Kökeni Eski Yunan edebiyatına dayanan “kahramanın yolculuğu” usulü öykü modeli, ilk şarkı “Hero”dan itibaren kendi yolunu çiziyor. Monotonlaşan hayatının çemberinden dışarı adım atma hasretiyle yanıp tutuşan kahramanımız, şarkı boyunca ilk uyanışını yaşıyor. “In A Flash”te piyanoya yoğunlaşarak sanki bireyin yalnızlığının hüznünü olanca çıplaklığıyla bize yansıtmayı hedefliyor Sevgör. Hayatımızı değiştiren o “küçük anlar”ın görkemi, kayıt boyunca müziği güzelleştiren detaylarla özdeşleşmeyi sürdürüyor. Seçkinin tam ortasındaki “Touched”, ilk yarı ile ikinci yarının en iyi yanlarını sindirip temize çeken bir şarkı, ayrıca kesinlikle bir geçiş parçasından daha fazlası. Albüm içindeki titizliği ve nizamı daha güzel izah eden bir parça.
Adını aldığı “sapma”ları bünyesinde hakkıyla taşıyan “Deviations”, ses okyanusunun içinde kaybolup battıkça yeni şeyler keşfetmenin sınırı olmadığını bir kez daha vurgularken kapanışı şenlendiren “Someone Else” sonların içinde doğan başlangıçlara göz kırpıyor. Formation‘ı başa sarıp dinlediğimizde ise ilginç bir şey oluyor, sanki daha az önce ipuçlarını yakaladığımız söz konusu başlangıçlar aynı albümün içinde karşımıza çıkıyor. Zira her dinleyişimizde daha önce gözden kaçırdığımız, detaylara gizlenen bir ritmin ayırdına varıyor, müzikle birlikte değiştiğimiz izlenimine kapılıyoruz. Tam da “değişim” temasından yola çıkan bir albüm, kendini daha isabetli bir vaziyette bulamazdı herhalde. Tek bir şikayette bulunacak olsak, olanca açgözlülüğümüzle daha fazla müzik talep ederdik.
PUANLAMA: 9/10