ABD’li Thrash metal devi Overkill yirminci stüdyo albümleri olan “The Wings Of War”u Şubat ayı sonunda piyasaya çıkardı. Grup zaman içerisinde defalarca üye değişikliğine gitse de Thrash Metal’in Lemmy Kilmister’i “Bobby “Blitz” Ellsworth” tiz sesi ile kulaklarımızı darmadağın etmeyi sürdürüyor. Grubun kurucu üyesi D.D. Verni ise bas gitarın metal müzikteki etkisini bir saniye bile unutturmuyor. Gitarda Dave Linsk 99’dan, Derek Tailer ise 2002’den beri gruba eşlik ediyor. “The Wings Of War” albümünde tek değişiklik davulda. Ron Lipnicki yerine tecrübeli davulcu Jason Bittner, Overkill kadrosuna dâhil olmuş durumda.
“Overkill” zaman içerisinde çok fazla yenilik yapan, değişik tarzlar deneyen bir grup değil. Grubun kariyerine başladığı seksenli yılları klasik “thrash” dönemi, 2000’li yıllarda çıkardıkları “Necroshine” albümü sonrasını da yeni “thrash” anlayışıyla harmanlanmış “Overkill” dönemi olarak tanımlayabiliriz. Bu albümün aynı zamanda açılış şarkısı da olan “Necroshine” rock barlarda çalmaya başladığında içeride ki insanlar dışarı çıkmaya, dışarıda ki insanlar içeriye girmeye çalışır taksim ortamlarında tatlı bir “Wall of death” yaratılırdı. “The Wings Of War” albümü de doğal olarak Overkill’in yeni dönem thrash’ine dâhil ve açıkçası 2010’da efsane olmuş “İronbound” albümünden sonra çıkan diğer kayıtlardan pek bir farkı yok.
Albüm kapağında alışık olduğumuz klasik Overkill yarasası biraz daha şekil değiştirerek kurukafalara evirilmiş. Metal, gözümüzü kapamak istediğimiz şeylere balıklama dalan bir müzik türü. Kapakta Overkill logosuna doğru bakmakta olan beş kurukafa bana bir masanın etrafında oturmuş barışı konuşmak yerine savaştan bahseden dünya liderlerini anımsatıyor. Bu sebeple hemen savunmamı hazırlıyorum ve teybe Overkill takıyorum.
Albümü dinlemeye başladığınızda ilk iki şarkı “Last Man Standing” ve “Believe in Fight” sizi gerçekten içine alıyor. Hatta “Last Man Standing” başlarken küçük bir “Necroshine” çuf çufu bile duydum neredeyse. “Believe in Fight” şarkısında Bobby Blitz, benim çok hoşuma giden “Overkill” tarzı rap’ini icra ediyor. Bu da bana grubun ilk albümlerinden olan “The Years of Decay” de ki “I hate”li yılları hatırlatıyor. Buraya kadar aşırı güzel bir ivme yakalamış olan albüm “Head of a Pin” şarkısından sonra yavaşlıyor, tekrarlara düşüyor ve açıkçası biraz bayıyor. Başta ki şarkıları saymazsak eğer albüm genelinde ön plana çıkan diğer şarkılar, nispeten daha yavaş olan “Batshitcrazy” ve başta Amerika olmak üzere ülkemizde de epey sevileceğini düşündüğüm gaz şarkı “Welcome To The Garden State” (evet welcome to the jungle çağrıştırması) olabilir. Sıla hasreti çeken New Jersey’li grubumuz “Welcome to the Garden State, the best damn place in the U.S.A.” sözleriyle birlikte “U.S.A” kelimesini dilimize dolamayı beceriyor. Bonus olarak “Where Few Dare To Walk” şarkısını eğer yolda yürürken dinlerseniz, kendinizi ringe çıkmaya hazırlanan bir boksör gibi hissetmeniz kuvvetle muhtemel.
Bobby Blitz, D.D. Verni ile birlikte zaman zaman tekrara düşse de harika işler çıkarmaya devam ediyor ve edecek. Blitz’in sesi kesinlikle değişmiyor, çığlıkları ve isyanı ilk günkü gibi beynimin özel bir köşesinde yerini koruyor. Bir ses, gitarlar ve müziğin genel akışına bu kadar uyum sağlayabilir. Verni’nin bass gitarı ise, “İron Maiden”da ki Steve Harris’ten aşağı kalır yanı olmaksızın her şarkının alt yapısını oluşturuyor, kendini duyuruyor ve kulakları doyuruyor. Davul gerçekten usta bir elde olduğunu hissettiriyor, Bittner teknik olarak harika. Ne diyebilirim, adamlar altmış yaşlarına merdiven dayadı ve en ufak bir enerji kayıpları yok. Overkill geçmiş albümleriyle çıtayı çok yükselttiği için, bu albümü fazla başarılı bulmadım fakat onları tekrardan sahnede izlemeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Bakalım yarasa ne zaman tekrardan İstanbul’a konacak? Keyifli dinlemeler.