Gürültü Kirliliği‘ni yayınladıkları günden beri Murder King, yerli protest müziğin belli başlı gruplarından biri olageldi. Gezi‘ye ve sonrasına dair, inanılmaz cesur sözlerle donatılmış bu bir nevi ‘konsept’ albümü çıkarmak her yiğidin harcı değildi ne de olsa. Üstelik çeşitli tabakalara hitap edecek bir ölçeği de vardı önümüzdeki şarkıların: Metal müzisyenliğine yedirilmiş son derece akılda kalıcı ve eşlik edilesi Türkçe vokallerle metalci kesimden daha fazlasının dikkatini çekmeyi başarmıştı grup.
Sonrasında bekleyiş uzadı, hasret büyüdü. Gerçek manada “canlı” performanslar kendilerine denk gelen hayranları tekrar tekrar coşturdu, King’i yeni insanlarla tanıştırdı. Bir yandan da değişim rüzgarları esiyordu. Gürültü Kirliliği‘nin vokali Can Uzunallı koltuğunu terk etti. Fiyasko‘da vokaller önceden sadece gitarını konuşturan Fırat Öz‘e emanet. İşin ilginci, böylesine büyük bir değişim gruba şaşırtıcı derecede yaramış. Uzunallı gruba kendi karizmasını taşırken Öz de kendi tarzını harika ve vahşi bir biçimde bahşetmiş müziklere. Ekibe o kadar da ‘yaramayan’ değişiklik ise Türkçe şarkıların azlığı. Murder King gibi Türkçeyi metal müziğe inanılmaz samimi ve içten bir şekilde uyarlayan bir grubun yeni şarkılarından sadece dördünün Türkçe olması ilk etapta insana “Bir gariplik var”, dedirtiyor. Adlandıramadığımız bir his eksik kalıyor. Yine de giderek yurtdışında da tanınmak isteyen bir gruptan bekleyebileceğimiz bir hareket olduğu kesin.
Eksik kalan bu faktörü affettiğinizde elinizde birbirinden sağlam ve sıkı 10 kompozisyon kalıyor. Açılıştaki “Alert!” ile alarma geçemeyenleri sıradaki şahesere, “İnsanlar”‘a teslim ediyoruz. Yeterince tanıtıldığı takdirde bir 5-10 yıl içinde yerli sahnenin klasiklerinden biri olmaya aday kendisi. Harika da bir nakaratı var. Sırada albümün isminin çevirisi “Fiasco” var. Fırat Öz’ün brutal vokallerinin gücünü ciddi anlamda gösterdiği “Drama of Me”, “Ben Her Gün Artık Sen”, “Facia” gibi şarkılar coşkuya coşku katsa da “İnsanlar” ve “Bizler Özgürüz”‘ün belli anlarında ortaya çıkan clean vokallerin daha bir gönül fethettiğini belirtmek lazım. Enstrüman işçiliğine hiçbir laf yok, her zamanki gibi üst düzeyde: Öz, Ossan Deneç, Can Yücel Korkut, Onur Akça üstlerine düşen tekniklik ve ruhu bir arada ve işbirliğiyle vermeyi başarmış. Bir diğer gözdemiz “Let Them Know”‘un ‘groovy’liği ise albümün en yaratıcı detaylarından.
Fiyasko neticede Türk metali için şimdilik senenin öne çıkan işlerinden biri. Birkaç şey farklı olsaydı daha da fazlası olabilirdi. Daha fazla risk, daha fazla dilsel bütünlük… Bir sonraki raunt için o konuda umut var. Tabi bu defa da 8 yıl beklemek zorunda kalmamayı tercih ederiz. Sahneye bu kadar iyi gelen bir ekip, biraz daha üretken olursa hiçbir kapı onları tutamayacaktır. Evvela o kapılara ulaşmalı.
PUANLAMA: 7.5/10