Bir süredir kendimce minik remixler yapıyorum. -Hâlâ sanatın teknik inceliklerine hakim değilim ama yavaş yavaş bir şeyleri kaptığımı düşünmek istiyorum.- Remixlerimden birinin mutfağında Ableton’ı kurcalarken kazara ilk minik melodimi de ortaya çıkarmıştım. Bu melodi kafamda bir yer işgal etmeye başladı ve çok garip hissettiğim o günlerden birinde kendisini temel alarak “fikir”in ilk yarısını ortaya çıkardım. Hem düşünceliydim hem de aklımdan hiçbir şey geçmiyordu. Sanırım aylardan aralıktı. Projeyi kapattım ve belki bir ay üstüne düşünmedim. Sonunda kafamın attığı başka bir akşam ikinci yarı bir anda belirdi.
İlk düşüncem bu noktada şarkının bitmediğiydi, ancak Ableton’daki proje dosyasına erişimimi yitirerek kendimi kapana kıstırmıştım. Eyvah, şarkı elden gitti diye üzüldüm. Şarkı benden kaçtıkça ben de ondan kaçtım. Sonra bir gün bu fikir aklıma takıldı ve ne yaptığıma tekrar kulak verdim. Hem kendisinden biraz uzaklaşıp geri dönünce hissettiğim tatmin, hem de dinlettiğim arkadaşlarımdan aldığım olumlu dönüşlerle bir farkındalık yüklendi: Bu şarkı bitmese de aslında bitmişti.
“fikir” kusursuz bir şarkı değil. Bitmemiş hissettirmesi aslında kendisinin eksiksiz karakteri. Böyle olması gerekiyordu. Artık kendisiyle vedalaşmalıydım. Zihnimde soyut bir soluklukta beliren, tutmaya çalışıp yakalayamadığım bir fikirdi kendisi ve beni büyüleyen yanı da tam olarak buydu. Hem -bu yönde bir iddiam olduğundan değil ama- belki başka kulaklarda daha somut fikirler canlandırır. Belki de yanılıyorumdur ve yolculuğu aslında şimdi başlıyordur.
Uzun lafın kısası, kendisi artık muhtelif müzik platformlarında yayında. Bandcamp linki şurada, Spotify’da ise aşağıdan dinleyebilirsiniz.