Cold wave, saykodelik punk- pop grubu La Femme, yeni albümleri Paradigmes ile karşımızda.
2010 yılından beri La Femme’nin kalbi konumunda olan Sacha Got ve klavyeci Marlon Magnée, daha sonra basçı Sam Lefevre, davulcu Noé Delmas, Lucas Nunez, Clara Luciani, Jane Peynot ve Marilou Chollet’nin de gruba dahil olması ile adeta ete kemiğe büründü. 2013’te La Femme, Psycho Tropical Berlin adıyla ilk meyvesini verdi. Şarkılarının harekete geçiren ritimleri 2. stüdyo albümü olan Mysteré’e de sirayet ederken, 60’lar Fransız Yé Yé akımından köken alan tarzları ise Velvet Underground ve Kraftwerk gibi isimlere benzetildi.
Paradigme, Cool Colorado, Disconnexion, Foutre le bordel ve Le Jardin singlelarının ardından yayınladıkları üçüncü stüdyo albümü Paradigmes; içinde bulunduğumuz dönemin atmosferinin aksine oldukça eğlenceli melodilere sahip. Diğer yandan farklı enstrümanları ve vokalleriyle de oldukça renkli bir albüm hazırladıklarını söyleyebiliriz. Girişte trompet seslerinin yükseldiği Paradigme ile hayatı iyimser bir biçimde sorgularken, Le sang de mon prochain sorgulama oklarını tersine çeviriyor ve bir aşk mı yoksa intikam şarkısı mı olduğunu düşünerek ritimlerin gizemine kapılıp gidiyorsunuz. Cool Colarado tam da bu kapılıp gitme anında, sizi aniden yakalayıp bir Amerikan rüyasına sürüklüyor. Nouvelle-Orléans, Cool Colarado’da başlayan Amerikan rüyasının bittiğinin habercisi gibiyken, Foreigner ise şaşırtıcı derecede enerjik bir ayrılık şarkısı olarak karşımıza çıkıyor ve bu enerji Force&Respect ile devam ediyor. Pasadena ve Disconnexion Rape, göz kırpan tarzlarıyla La Femme’in çok boyutluluğunu gözler önüne seriyor. Divine Creature, elektronik ritimlerin öne çıktığı bir dans şarkısı rolünü üstlenirken, Va ise henüz hiç Türkiye’ye gelmemiş La Femme’nin 70’ler Türk Müziği hayranlığının bir eseri niteliğinde.
Grup aynı zamanda Quentin Tarantino sinemasına da hayranlık duyuyor ve hatta From Dusk Till Dawn filminin de müziklerini yapmak istediklerini dile getiriyorlar. Zaten bu avangart grubun Paradigmes albümünü dinlerken, gözlerimizi kapattığımızda From Dusk Till Dawn filminin sahnelerini hatırlamamamız pek de mümkün görünmüyor.