Injury Reserve – By The Time I Get To Phoenix

Arizonalı deneysel rap üçlüsü Injury Reserve, daha ikinci stüdyo albümlerinde benzersiz bir iş yarattı. Eleştirmenlerin ve müzik sevdalılarının “rap’in geleceği” olarak nitelediği By The Time I Get To Phoenix‘e kulak verin.

Ritchie with a T, Parker Corey ve Stepa J. Groggs‘tan oluşan üçlü, Groggs’un geçtiğimiz sene hayatını kaybetmesiyle günümüzde yoluna iki kişi olarak devam ediyor. Merhumun toplamda 5 şarkısının yaratım sürecine yetişebildiği By The Time I Get To Phoenix‘i tarif edebilene aşk olsun: Sırtını temelde rap’e dayayan albümde endüstriyel müzikten noise’a, post-rock’tan post-punk’a bize göz kırpan onlarca etkileşim mevcut; ancak bu janrların hiçbirinin de bir anlığına öne adım attığı yok. Birlikte bir inisiyatif oluşturmaktan ziyade tek vücut olup on kollu, on bacaklı bir Frankenstein canavarı yaratmışlar adeta. Bu canavar kulaklarımızda ve ruhumuzda bolca yıkıma sebep olmak için burada. Böylesi bir iç sancının bu kadar derin, katmanlı ve şairane tınlayabilmesi için belki de sahiden dedikleri gibi post-rap’in doğumuna kulak veriyor olmamız gerek.

Bu tekinsiz, lanetli ve büyüleyici yolculuğun bizi nerelere sürüklediğini izlemek şüphesiz çok heyecanlı bir deneyim olacak.