Hazırlayan: Ahmet Yıldıray Ata
“O filmin sonunda ağlayacaktık galiba, gözümüze dünya kaçtı”
Bir filmde Javier Bardem varsa insanın gözü ister istemez ekrana takılıyor. Hele ki Bardem’in o isyankar İspanyolcası ile bağırış çağırışları, her daim insanın içindeki kaçma duygusunun fon müziği haline gelir gibi.
Güneşli Pazartesiler hayatın kendisinden uyarlama… Emeğin sermaye karşısında sürekli değer kaybettiği dünyada eski bir tersane işçisi olan Santa (J.Bardem) “düşürün ulan maliyetleri daha ne kadar düşüreceksiniz” bakışıyla insanlığın outlet döneminde değerinden bir şey kaybetmeden kendi halinde isyankar ama hüzünlü yaşamaya devam ediyor. Evet işçilerin hikayesi.. Emeklerinden sonra zincirleri de çalınan kendi kalplerinden başka kıracak bir şeyleri kalmayan denize nazır İspanyol şehrinde yaşanmış ya da yaşanamamış.
Sahi ya “bugün günlerden ne?”
Fernando León de Aranoa’nın yazıp yönettiği, diyalogları ile alıp götüren filmin müziklerini dinlerken insan yüzerek Vigo’ya gidip Santa ve arkadaşları ile bir şeyler içmek Lino ile oturup uzun uzun susmak istiyor.
Not: Yazının başındaki dizeler Güven Adıgüzel’in Holosko Artı Bir Miktar Yara adlı şiirinden alınmıştır.
Not2: O filmin sonunda da ağladık.