2019’un bize kazandırdığı nimetlerden The Boys, birden fazla sebeple ihtiyaç duyduğumuz bir diziydi: Senelerdir dört bir yanımızı kuşatan, artık öngörülebilir sabit formüllerle işleyen süperkahraman dizi/filmlerine taze bir soluk getirdi, bunu yaparken oldukça gerçekçi bir yaklaşımı seçerek “Süper gücü olan kaç kişi gerçekte bu avantajını istismar etmeden durabilir ki?” sorusunun peşine düştü, sembolik hareketlerle günümüz dünyasına göndermeler yaparak “Para ve güç yozlaştırır” dedi, klişe üstüne klişe yıktı. Tabi bunu evvela Garth Ennis ve Darick Robertson imzalı çizgiromanı başardı, dizi ise bu materyali başarıyla TV dünyasına kazandırdı.
Karl Urban, Jack Quaid, Anthony Starr, Erin Moriarty gibi isimlerin başarılı oyunculuklar sergilediği, kurgu ve yönetmenlikte çığır açmasa da izleyeni fazlasıyla tatmin eden The Boys’un bir diğer güçlü yanı da müzikleri. The Clash, Iggy Pop, Heart, Thin Lizzy, Jane’s Addiction, R.E.M. gibi rock’n roll isimlerin yanısıra Rick Astley’den “Never Gonna Give You Up” ve Spice Girls’ten “Wannabe” gibi internet kültürünün ayrılmaz bir parçası haline gelmiş pop şarkılarına da yer veren seçki, çoğu zaman kulaklara şenlik kalmayı ve sahnelere fazladan renk katmayı başarıyor.
Daha ilk sezonu yayınlanmadan ikinci sezon onayını kapan dizi, görünen o ki bir süre daha gündemimizi meşgul etmeyi başaracak. Farklı bir şeyler izlemek isteyenlere şiddetle önerilir. Ancak dizinin hassas içeriğinin de kesinlikle herkese uygun olmadığını belirterek ön ikazda bulunmamızda fayda var!