Ders çalışırken müzik dinlemek nasıl konsantre olmamıza nasıl yardımcı olabilir? Araştırmaları dikkate almalı mıyız, yoksa çalışırken müzik dinlemek herkesin kendi kararına kalmış bir şey midir? Max Baker tarafından hazırlanan ve daha önce İngiliz Independent gazetesinin dijital platformunda yer alan bir yazıyı sizler için Türkçeye çevirdik, iyi okumalar.
Çeviren: Seçkin Akar
Rahatça söyleyebiliriz ki, öğrencilerin çoğunluğu ders çalışırken müzik dinlemeyi tercih ediyor. Herhangi bir üniversitenin kütüphanesini ziyaret ettiğinizde öğrencilere, “Kanye” ile son dakika çalışmalarını yaparken, ya da makalelerinin son kelimelerini “Arctic Monkeys” eşliğinde sonlandırırken rastlayabilirsiniz.
Müzik hayatımızın çok önemli bir parçası; fakat sessizlik içerisinde odaklanıp, kendini kişisel çalışma alanında izole etmiş olan öğrenci imgesi, müziğin çalışmamıza gerçekten yardımcı olup olmadığı sorusuna da dikkat çekiyor. Bu soruya net bir cevap veremiyoruz, zira şimdiye kadar gerçekleştirilen araştırmaların kanıtlayabildiği tek şey, birbirine ters düşen birçok sonuç elde ederek, bu sorunun cevabının hâlâ “belirsiz” olduğu.
Müzik dinlemenin, idrak performansıyla bağdaştırılmasının en ünlü nedeni olan “klasik müzik dinlemek sizi daha başarılı yapar.” teorisinin ismi “Mozart Etkisi”dir. Araştırma Mozart ile ‘mekân-zamansal mantık’ veya temelde ‘neyi, nereye sığdırmayı bilmek’ ile olan bağlantının üzerine odaklanmıştır. Ana fikir, müziğin –özellikle klasik müziğin– mozarteffect.com gibi varsayımsal “beyni şarj etme” olgusunun üzerine tasarlanmış siteler ile sınav sonuçlarının yükseltebilindiğine göğüs germektedir.
Fakat farklı araştırmaların sonuçları, hafıza ve konsantrasyon gerektiren görevlerin sessiz ortamlarda icra edildiğinde daha verimli bir performans elde edildiğini gösterse de, günümüzün sosyal ortamlarında çalışmak zorunda kalan öğrenciler, gevezelerin, hapşıranların, bilinçli veya bilinçsiz olarak gürültü yapan kütüphane sakinlerinin içerisinde olduklarından dolayı tavsiye edilen “sessiz” ortama kolayca erişememektedirler. Velhasıl, benzer bir araştırmaya göre arka planda müzik olan bir ortamda çalışan bireyler, arka planında çevresel gürültü olan ortamda çalışan bireylere nazaran daha iyi sonuçlar etmektedirler. Bu yüzden çevredeki seslerden kaçınmak istiyorsanız, yanınızda bir müzik çalar ve kulaklık bulundurmanız elverişli olacaktır.
Bireyin dinlediği müziğin tarzı, ses seviyesinin yüksekliği ve ritim gibi unsurlara ek olarak, geri planda müzik dinleyerek çalışma sergileyen öğrencinin kişiliği, karakteristik özellikleri bile elde edeceği performansın veriminde önemli bir rol oynamaktadır. Yalnızca müzikal tür tercihi şeklinde ele alındığında, genel olarak klasik müziğin ders çalışmaya en uygun müzik olduğu görüşü hakimdir fakat bunu destekleyen kesin bir sonuç yoktur. Kanıtlanan şey sabit, tekrarlanan bir ritmi olan ve çok yüksek sesli olmayan müziğin, tutarsız bir akışa sahip olan müziğe veya gürültüye göre daha iyi çalışma imkânı sağladığıdır. Aynı çalışma, bireylerin nötr bir müzik değil de kendi tercih ettikleri müziği dinlerken daha kötü sonuçlar elde ettiğine dair kanıtlar bulmuştur.
İçine dönük kimselerin dışa dönük kimselere kıyasla daha kötü sonuçlar elde etmesi gibi, kişiliğin de performansa etki ettiği görülmüştür. Benzer olarak, çoklu-görev denen yetiye sahip olmayan, aynı anda birkaç görevi yerine getirmekte zorlanan bireylerin, arka planda çalan bir müzik eşliğinde çalıştıklarında daha kötü sonuçlar elde ettiği görülmüştür. Sınavda baskı hissedenler için Haydn’ın “dörtlü dizileri” gibi rahatlatıcı müziklerin, bireydeki endişe hâlini azaltmakta faydalı olduğu gözlemlenmiştir.
Bu araştırmalın elde ettiği sonuçların, müzik dinlerken ders çalışma konusundaki ana düşüncenin altını çizmektedir, yani özetle: dinleyip dinlememek size kalmış. Müzikal tür tercihi konusunda ise ortada net, kesin bir prensip bulunmamaktadır. Four Tet’in Boiler Room’da çaldığı DJ setinin veya Cannibal Corpse’un çalışmanıza yardımcı olup olmadığını söyleyebilen bir sonuç elde edilememiştir.
Her şeye rağmen, herhangi bir ortamda, durumda ve zamanda müzik dinlemenin, eylemi gerçekleştiren bireyin zevk almasını ve rahatlamısını sağlayan dopamin hormonunun salgılanmasına neden olduğu bilinmektedir. Sonuç olarak tüm bu belirsizliğin içerisindeki belki de en net şey şudur; size neyin yardımcı olduğunu düşünüyorsanız onu yapmalısınız.