Congulus şu sıralar çok yakında yayımlayacakları ikinci stüdyo albümleri için gün sayıyor. Bu seçkiden “İskeletin Düğün Halayı”nı 12 Ocak’ta servis eden üçlü, sıradaki tekli “Senin Sırlarının Yenilmez Gücünü Gördüm”ü ise 9 Şubat’ta paylaşacak. Bizi neler beklediğine dair daha iyi bir fikir edinmek için ekibe ulaşıp kafamızdaki soruları ilettik.
Bir önceki Kıyı Müzik – Congulus buluşması 22 Temmuz 2021 tarihinde yayımlanmış. O vakitten bu yana neler değişti, Congulus’un yolculuğunda neler yaşandı?
Can: O günden bugüne öncelikle pandemi bitti sonunda. Onun dışında yeni albümümüzü son haline getirip kaydettik ve çok keyifli bir albüm oldu bence. Herkesin damak tadına uygun parçalar bulabileceğini düşünüyorum. Bol bol konser verdik bu süreç içerisinde. Yeni parçalarımızdan bazılarını konserlerde çaldık ve beğenildi hepsi, bu yüzden çok mutluyum. Başka sürprizlerimiz de olacak tabii zamanla.
Cihan: Aslında hepimizin özel hayatında birçok şey olurken Congulus tarafında çok şey değişmedi. Biz yine bir sürü kafa patlatıp, üretmeye devam ettik. Can’ın dediği gibi bir albümden fazlası var elimizde. Pandemide başlayan birçok parça ve proje yavaş yavaş ete kemiğe bürünmek için hazır bekliyor.
Keyifleriniz olabildiğince yerinde mi peki?
Can: Enflasyon dışında fazlasıyla iyi, teşekkürler.
Cihan: Her yeni gelen release ile beraber daha da keyifli olur.
Tayfun: Keyifler gıcır…
Bizi yavaş yavaş bu sene çıkacak yeni albümünüzü ısındırırken aslında hâlâ oldukça gizemli davranıyorsunuz. Albümün ismi, cismi ve konseptine dair henüz söylemediğiniz neler söyleyebilirsiniz şu aşamada? “Hiçbir şey”i cevap olarak kabul etmiyorum.
Cihan: Albümün yayınlanma süreci bizim için çok heyecanlı geçiyor. Bu heyecanı dinleyicilere de aktarmak için adım adım ilerlemeyi tercih ediyoruz. Konserlerde dinleyici ile beraber nasıl yükseliyorsak bu süreçte de aynı şekilde beraber bir yolculuğa çıkma düşüncesi bizi motive diyor. Her bir adımın bir karşılık buluyor olması ve ortak bir beklentiye yönelmesi önemli.
Tayfun: Gizemli davranmayı bir tavır olarak değil de bilmeden, fark etmeden yapmış olabiliyoruz. Daha doğrusu parçaları biriktirip doğru zamanda ortaya çıkarmak iyi hissettiriyor. Nisanda yayınlayacağımız albümün adı sürpriz olsun.
12 Ocak, 9 Şubat… Albümün yayımlanmasına ise daha aylar var. Single’lar bu hızda çıkmaya devam edecek mi, tüm albümü önden parça parça mı yayımlayacaksınız?
Can: Tüm albümü değil ama birkaç parça daha yayınlayıp daha sonrasında albümü yayınlamayı planlıyoruz. Sonrasında da güzel bir albüm lansman konseri ile taçlandırmak istiyoruz.
Cihan: Albüm 9 parçadan oluşuyor. Nisandan önce ek olarak sadece 3. single’ı yayımlayacağız.
Albüm kayıt sürecini aklınızda kalan üç çok spesifik anıyla destekleyebilir misiniz?
Can: İlk olarak Cihan’ın bir kere çok sinirlendiğini hatırlıyorum.
Cihan: Evet tatlı bir gerginlik yaşamıştık. Ben doğumhane koridorunda gibi volta atıp sigara içip laf yetiştiriyordum ama benim aklıma direkt Can’ın evsiz gibi yalın ayak, mikserin yanında uyuması geliyor.
Tayfun: Benim gözümün önüne bazı anlar geliyor. İlki albüme çok fit girip, kilo alarak çıktığımı fark edişim. İkincisi masa başında klima çarpmasın diye kağıttan şapkalar yapışımız. Üçüncüsü aynı anda Büyük Ev Abluka ekibi ile farklı stüdyolarda kayıt yapıp ortak alanda denk gelip kahve içip müzik muhabbeti etmemiz.
Bozkır, Tılsım EP ve sıradaki albümü birer kelimeyle tanımlayın.
Tayfun:
Bozkır: İlk göz ağrısı.
Tılsım: Aydınlık ve karanlık.
?: Tek kelime olmayacak ama hep ilk parçadan başlayıp son parçaya gelince hangi ara bitti? diyorum.
Cihan:
Bozkır: Öz.
Tılsım: Akış.
?: Kozmik.
Can:
Bozkır: Bozkır.
Tılsım: Karanlık.
?: Yolculuk.
Müziğiniz hakkında şu tanımlardan biriyle bir incelemede karşılaştınız diyelim, en çok hangisi hoşunuza gider? “Anadolu psychedelic”, “Bozkır space”, “stoner halay.”
Cihan: Aslında hepsi bir taraftan alakalı, diğer bir taraftan da eksik ya da yanlış kalıyor. Stoner hiç değiliz o kesin. Psychedelic, space, bozkır, Anadolu anahtar kelimeler. Bunlardan kendiniz nasıl bir tamlama yapmak isterseniz biz tamamız.
Müziğimizde de bazı şeyleri direkt tanımlamaktan kaçınıyoruz. Dinleyici tarafından özgür bir şekilde algılanması bizim için değerli.
Congulus’un canlı sahnelerinin görsel ve interaktif bir boyutu da oluyor genelde; ve bu konu üstüne kafa patlatan bir üçlü olduğunuz izlenimindeyim. Bu konuda kafanızdaki ideal şova ne kadar yakınsınız?
Tayfun: Normalde sahneler için çok kafa patlatmıyoruz. Her konser doğaçlama gelişiyor. Ama yapmak istediğimiz, planladığımız şovlar da var.
Can: İçimizden ne gelirse onu yapıyoruz, her konser farklı bir şova dönüşüyor ve üzerine koyarak geliştirmiş oluyoruz. Her konseri özel kılan da bu diye düşünüyorum.
Cihan: Konserleri seyirciyle bir pinpon maçı yapar gibi karşılıklı geliştiriyoruz. Çıkarken aklımızda tabii bir şeyler oluyor ama seyircinin tepkisi ile enstrümanlarımızdan çıkan sonik dalganın bizde yarattığı sonuçları yaşıyoruz. Sadece bir deneyim yaşatmıyoruz kendimiz de bu deneyimin içinde her seferinde yeniden var oluyoruz. Bu spontane olan tarafı tabi. Bunun dışında görsel ve işitsel konularda epey çalışıyoruz. Benim müzik tarafı dışında mesleğim tasarımcılık olduğu için istesem de bunun tersi olamıyor.
Kullandığınız müzik dinleme platformunun arama geçmişinde karşınıza çıkan son üç şey nedir?
Can: Slipknot, Frank Carter & The Rattlesnakes, Strider.
Tayfun: Model Actriz, Richard Spaven, Feu Therese.
Cihan: Fat dog, Elephant Tree, Oranssi Pazuzu.
Eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Cihan: 2024’te bir değil birkaç sürprizimiz olacak. Hazırlıklı olun.
Can: Kıyı Müzik ailesine çok teşekkür ederim her şey için.
Tayfun: Kıyı Müzik’i çok seviyoruz, teşekkür ederiz her şey için.