Hazırlayan: Yankı Yıldırım
Hayatın olağan akışına aykırı tesadüflerle dolu romantik filmleri seviyorsanız uzak durun; çünkü “Blue Valentine” da esas kız ve esas çocuk her daim güzel/yakışıklı değil, saçmasapan kavga ve kıskançlıkların sonu her daim mutlu sonla da bitmiyor.
Her daim iyi olmayan şeylerin listesi uzar gider. Neden diye sorarsanız, cevap ilişkiye olan bakış açısının “gerçekçi” oluşundan gelir. Kime göre gerçekçilik diye düşünürseniz de, filmi izlemenizi öneririz. Herkesin kendi hayatından bir gerçeklik payı yakalaması kuvvetle muhtemel.
Esas nokta olan şarkılardan bahsetmek gerekirse, filmi alıp götüren “You and Me” şarkısıyla başlayıp onunla bitirmek isterdim ki, bu durum Grizzly Bear’a büyük haksızlık olurdu.
Herkes hayatında inanılması güç tesadüfler yaşamamış olabilir; ama herkes filmin ve müziklerinin hissettirdiği o kırıklık duygusunu en az bir kez yaşamıştır.
Grizzly Bear, o kırıklık duygusunda bizi yolculuğa çıkarıyor; hem de yolculuğun sonunda kırıkları birleştiremeden. Penny & The Quarters ise “You And Me” şarkısıyla ilişkilerin rengini biraz olsun pembeye çalıyor. Ne de olsa bir ruhu şöhretten ve altından daha çok seversen bunun geri dönüşü yoktur.