“Gain” İngilizce bir sözcük. Genel olarak anlamının “kazanmak” olduğunu söyleyebiliriz. Peki Gain Medya’nın adı neden Gain acaba diye düşününce, internette kısa bir araştırma bile yapmadan hızlıca uygulamasına göz attığımızda iki dakikadan on dakikaya, bazen yarım saate ulaşan içerikleri ile aslında kullanıcılarının telefonda geçirdikleri anlık zaman dilimlerinde bir şeyler kazanmalarıyla bir ilgisi olduğunu görebiliyoruz. İlk piyasaya çıktıkları dönemde yaptıkları reklamlar da bunu çok iyi anlatıyordu, ailesinin yanında televizyondan bunalan bir gencin kulaklığını takıp telefonuna baktığı an Gain Medya içeriklerinin arasında dolaştığını gördük mesela reklamlarda.
Ben ilk çıktığı zaman “Zaten telefonum çok dolu gerek yok” ya da “Abi telefondan dizi izleyemem” diye düşünüyordum. Sonra birkaç içerikle ilgili konuşmalara denk geldim, merak ettim ve indirdim. Gerçekten de telefondan dizi de, program da, haber de izleyebiliyormuşum. Hatta baya baya keyif de alıyormuşum bundan. Size biraz Gain deneyimimden bahsedeceğim.
İlk olarak uygulamayı açtığınızda en son yüklenen içerikler Instagram hikayesi şeklinde, sizin değiştirmenize gerek olmadan bittikçe geçecek şekilde ayarlı. Eğer o an bir canlı yayın varsa o açılıyor direkt. Ben eğer sabah açıyorsam Gain’i, ilk önce günün özeti olarak düzenlenmiş iki-üç dakikalık haberleri inceliyorum hızlıca. Saat 11 civarı girdiğimde Mirgün Cabas’ın canlı yayını oluyor, ayrıca o gün canlı yayını kaçırdıysam kaydedilmiş halini de izleyebiliyorum. Mirgün Cabas gündemle alakalı haberlere değinerek bir konuyu ayrıntılı tartışmak için konuklar çağırıyor her gün.
Kahvaltımı yaparken bu şekilde gündemi öğrendikten sonra günün ilerleyen zamanlarında bir işimi yaparken telefona bakma molası veriyorsam gezindiğim birkaç program oluyor. Bunların ilki Electro Monolog. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ve müzisyen Emre Yusufi tiyatroda oyunculuk ispatı olan “tirad atmayı” müzikli hale getirerek güzel bir deneyim yaşatıyor izleyenlere. Hepsini izledim ve yenilerini heyecanla bekliyorum açıkçası.
Bazen de yemek yerken “Evde olmasam ne de güzel gezerdim” demek için Ahmet Mümtaz Taylan’ın İstanbul Hesabı programına bakıyorum. İstanbul’u şiirsel bir şekilde gezip, aynı zamanda 50 TL ile gayet de iyi bir şekilde İstanbul’un meşhur semtlerine gidebileceğimizi gösteriyor bize programda Ahmet Mümtaz Taylan. Bir yandan yemek yanında Vedat Milör’le En İyisi programı da çok iyi gidiyor. Orada da Vedat Milör Twitter’da da yoğunlukla gördüğümüz yemekle alakalı karşılaştırmaları yapıyor: Çay mı kahve mi; pizza mi pide mi gibi…
Eğlencesi ve deliliği yoğun bir program da Oyunlar Holding, sunucuları üç Can olan programda Can Bonomo, Can Sungur ve Can Temiz konuklarla oyunlar oynuyor ve bunu izlerken inanılmaz keyif alıyorsunuz.
Bir başka öneri olarak da diziler skalasından 10 Bin Adım’dan bahsedebilirim. 10 Bin Adım, televizyonda vaktinde izleyip kendilerine hayran olduğumuz iki oyuncunun beraber yarattıkları ve beraber oynadıkları bir dizi. Engin Günaydın ve Devin Özgür Çınar’ın dizisi insanda sokağa çıkıp 10 bin adım atma isteği uyandırmanın yanında size gayet keyifli ve akıcı diyalogları ile iki eski sevgilinin hikayesini sunuyor.
Başta haberlerden bahsetmiştim zaten, ama haberleri takip etmek adına bir sürü imkan sunan Gain’deki bir başka programı da hatırlatmak istiyorum. Çok severek tüm bölümlerini bir solukta bitirdiğim bir program: Dadanizm. Dadanizm bize haftalık popular kültür haberlerini eğlenceli bir dille anlatıyor ve benim gibi popular kültürü takip etmek için sosyal medyada tek tek ünlülerin, sinemaların, festivallerin sayfalarında kaybolanlar için baya toparlayıcı oluyor. Popüler kültürden bahsedince Şokopop’u anmamak benim ayıbım olur diye düşünüyorum.
Gain’de daha benim de keşfedemediğim, gündemden eğlenceye, yemeğe ya da diziye ve hatta filme kadar uzana geniş yelpazede içerikler mevcut. Burada adını geçiremediğim de birçok şey izledim Gain’de; örneğin Yekta Kopan ve Zeynep Üner’in sunduğu Altın Küre Ödülleri özel programı ya da MFÖ belgeseli. Hepsi hakkında tek tek ayrıntılı konuşulabilecek derecede kaliteli ve bir o kadar da akıcı ve alternatif bir telefon aktivitesi olarak Gain’i iyi ki telefonuma yüklemişim diyorum.