Amerikalı genç müzisyen Alexandra Savior’ın ilk albümü olan “Belladonna of Sadness” yayımlandı. Albümden önce de adını bol bol duyduğumuz müzisyen, 11 şarkıdan oluşan bu albüm ile daha geniş kitlelere hitap edecek gibi görünüyor.
Birçok kişi, kendisini True Detective dizisinin ikinci sezonunda yer alan “Risk” isimli şarkısı ile tanımıştı. Şarkının uyandırdığı yankı ile Savior tanınır hale gelirken farklı bir işbirliği de bu sayede ortaya çıkmıştı. Bu işbirliğinin diğer tarafı, nasıl bir tarzla karışımıza çıkarsa çıksın sevmekten asla vazgeçmediğimiz Alex Turner. Savior’u bize tanıtan “Risk” isimli şarkıda Turner’ın da payı var; hatta enstrümanları dahi kendisi çalmış.
Bu şarkı ile başlayan işbirliği sonraki süreçlerde de kendini gösteriyor elbette. The Last Shadow Puppets’ın son albümünde yer alan “Miracle Aligner” isimli şarkıda Savior’ın da imzası var mesela. Sonrasında ise Turner Savior’la birlikte genç müzisyenin ilk albümü için çalışmalara başlamış. Albüme prodüksiyon desteği veren; hatta bununla yetinmeyerek albümde yer alan şarkıların enstrümanlarını da çalan kişi tabii ki Turner.
Henüz yayınlanmadan önce albümle ilgili kısa bir tanıtım videosu paylaşan Savior ise kayıt aşamasından şu şekilde bahsetmiş;
“Albümde çok az kişi çalıştık. Michael Harris yeteneklerini kayıtlarda gösterdi. Zach Dawes ise basları çaldı. Alex gitarlarda yardım etti; çünkü gitar konusunda başlangıç seviyesindeyim. Davullarda ise James aklımdan geçen her şeyi hayata geçirdi. Birlikte oturup aklımızdaki tonu yakalayana kadar çalışmaya devam ettik.”
Albüm henüz yayınlanmadan önce gelen bu bilgiler, bekleyişi oldukça sabırsız hale getirmişti. Çoğunlukla Arctic Monkeys, ara ara da The Last Shadow Puppets’da gördüğümüz, yeteneğine ve karizmasına hayran olduğumuz Turner’ın el attığı bir işin arkasından neler çıkacağını deli gibi merak ediyorduk ki, albüm nisan ayında yayınlandı.
Alex Turner’ın varlığını hissettiğimiz albümde, Savior’un özgün müziğinden bahsetmemek de olmaz. Kendi sesini ve müziğini bulmasında oldukça etkili olan sanatçıların Otis Redding, Etta James, Jack White, Amy Winehouse ve Adele olduğunu belirten sanatçı, tüm bu ilham kaynaklarını ve kendi üzerindeki etkileşimlerini öyle güzel bir şekilde ortaya koymuş ki, ortaya çıkan çalışmaya hayran kalmamak imkansız.
Müzisyenin kendine has “yeniyi ve eskiyi bir arada barındıran” tarzına sahip olan şarkıları ile alışılagelen duyguların retro hallerini duyumsuyor; albümde “kadınsı bir dokunuş” olması için özellikle çaba harcadığını belirten Savior’un albümünde çok daha fazlasını keşfediyoruz.