Aldous Harding’in Warm Chris’i, dingin olmasının yanında özgüven dolu bir albüm. Aslında çok farklı seslerle de bu eminliği aşılayabileceğini kanıtlayan Yeni Zelandalı müzisyen Harding, sesini duyurma arzusunu gene kendi yoluyla, serinkanlılıkla yapıyor. Yapımcı John Parish ile çalıştığı 25 Mart 2022 çıkışlı bu parçaların senenin en başarılı tayfasına bu keskin, ama bir o kadar da belirsiz ve bilmece dolu sözlerle arasına gireceği kesin. Sözlerle paralel olarak müzik türlerinin ayrımlarını da dikkate almayarak chamber pop, folk, caz, alternatif karışımı bir tipik Harding albümü; özgünlüğü sayesinde yaratıcısını anında gözlere seren bir çalışma.
Akustik gitar, durgun piyano, distorted banjo, ve saksafon sesleriyle dinleyiciye direkt olan müzik, üstü örtülü dadaist söz yazarlığıyla Harding’in sesinin dominant olduğu doğrulukta buluşuyor. Albümün ismini aldığı şarkı Warm Chris, arpsız Joanna Newsomvari bir folk şarkısını anımsatsa da, girişindeki Ennui ile basit piyanoyla saksafonun birbirine dolanmasıyla şarkının altında yatan çok daha çetrefilli tarafını gün yüzüne çıkarıyor; her bir parçada birbirine benzeşmeyen tınılarla dinleyici baş başa bırakıyor.
Büyük bir özenle ses değişimi ve vocal acrobatics kullanımı Harding’in vermek istediği her şeyi yorumlama, anlamlandırma reddini beklenmeyen şekilde sunuyor; sıradan bir saykodelik folk pop albümünden çok uzak. Kapanış şarkısı Leathery Whip, Jason Williamson’ın (Sleaford Mods) çorbada tuzum olsun misali Harding’in tarzından uzak olmayan arka vokalleriyle ilginç bir son. “Here comes life with his leathery whip/Here comes life with his leathery leathery!”
Dürüst söz yazarlığıyla sesini kendini zorlamadan, içtenlikle enstrüman gibi kullanması; kendisinin de dediği gibi onu bir şarkı aktörü olarak görmemizi kolaylaştırıyor.