Uzun soluklu müzik kariyerine sahip gruplar ve dinleyicileri arasındaki bağın en güçlü biçimde hissedildiği isimlerin başında gelen dredg, 1 Ekim 2011 konserinden 3 yıl sonra yeniden İstanbul’u ziyaret etmeye hazırlanıyor. 21 yıldır yarattıkları yoğun duygu yüklü şarkılarla dinleyicilerini döngülere, iç hesaplaşmalara ya da keskin dışavurumlara sürükleyen dredg 2014’ün en dikkat çekici performanslarından birini vermek için 25 Nisan’da Avea Escape To Music konserleri kapsamında KüçükÇiftlik Park’ta olacak.
Dredg‘in geçtiğimiz yaz Gezi Direnişi sırasında Facebook üzerinden paylaştığı mesajla Türkiye’deki dinleyicilerine verdiği destekten sonra bu bağ çok daha fazla güçlendi ve şüphesiz ki bu konser daha anlamlı bir yerde. Zira bu destek sadece kısa bir kınama yazısından fazlası, yaşananların karşısında hem bilinçli hem de bir hayli duygu yoğunluğu olan bir tavırdı.
Popüler akımlar arasında kendi dilini yaratabilmek ve bunu yaparken ulaşılması zor bir çizgi çekmek oldukça zorlayıcı bir süreç olsa da dredg bu yolda başarılı bir biçimde seyretmekte. 5 stüdyo albümü, 3 EP, 1 live albüm sahibi topluluk, hipnotik şarkıları, konsept albümleri ve müziği şiir, resim ve edebiyat ile sentezlemeleri sayesinde çoğu insan için “Art rock nedir?” sorusunun cevabı niteliğinde bir konumda duruyor.
Ortaokul arkadaşı olan Mark Engles ve Dino Campanella’nın birlikte çalmaya başlamasıyla temelleri atılan gruba daha sonra yine arkadaşları olan Gavin Hayes ve Drew Roulette eklendi. Campanella’nın kolay söylenemediği ve kulağa hoş gelmediği için ismi artık sevmediklerini söyledikleri dredg, 1993’de bildiğimiz formunu aldı. İlk EP Conscious ise 1996’da yayımlandı. Nu-metal ve scream vokal ağırlıklı Juggernaut ile açılan 4 şarkılık Conscious EP, ardından gelen Ignore Me, Conscious ve Nuhgm yine ham metal, rap ve scream vokaller ile dikkat çekmekte. Conscious döneminde dredg’in ustalıkla yazılan şarkı sözleri yerine öfkeli ve bir hayli kulak tırmalayan sözlerle karşılaşıyoruz.
Conscious ertesinde küçük kulüplerde kendi şarkıları ve cover şarkılarla sahne alan grup 1997’de gelen Orph EP ile agresif tavrı biraz daha yumuşatarak daha lirik ve melodik bir yapıya kaysa da dredg efsanesinin temellerinin atılması ilk stüdyo albümü 1998 Leitmotif ile gerçekleşti. 10 gün içinde hiç sample kullanılmadan kaydedilen albüm aynı zamanda dredg’in konsept albüm hikayesinin de başlangıç noktası. Albüme neden Leitmotif* ismini verdiklerini ve albüm konseptini şöyle açıklıyorlar:
“Bu albüme Leitmotif ismini vermeye karar verdik çünkü bilge bir adamın saf bir ruha ulaşmak amacıyla dünyayı dolaşma öyküsüne ve maceralarına dayanan bir albüm yarattık.”
Woven Recordings etiketi ile satışa sunulan Leitmotif Mayıs 2010’da grubun 11. yıldönümü nedeniyle Ohlone Records aracılığıyla 500 plak ile sınırlı biçimde yeniden yayımlandı. Albüm ertesinde 2 yıl turnede kalan grup ikinci albüm El Cielo için çalışmaya başladı. Yine bir konsept albüm olan El Cielo (2002) Sürrealist ressam Salvador Dali’nin One Second Before the Awakening from the Dream Caused by the Flight of a Bee around a Pomegranate’inden ilhamla oluşturuldu. Albüm George Lucas’ın sahip olduğu Skywalker Ranch, Kaliforniya ve Massachusetts’de bulunan Longview Çifliği’nde kaydedildi.
9 yıl içinde Symbol Song, Yathaze, Penguins in the Desert, Same ol’ Road, Sorry But It’s Over, The Canyon Behind Her gibi büyüleyici şarkılar yaratan grup ikinci turnelerinde daha kalabalık ve daha coşkulu bir dinleyici kitlesiyle karşılaşana kadar yaptıkları müziğin sevilip sevilmediğini bilmediklerini ifade ediyor.
El Cielo turnesinde başlayan üçüncü albüm Catch Without Arms’ın çalışmaları 8 aylık yazım ve 10 aylık kayıt, mixing süreci sonunda tamamlandı ve 21 Haziran 2005’de satışa sunuldu. Catch Without Arms tematik olarak birbirini takip eden şarkılar yerine bir hikayeden alınan birkaç sayfa niteliğinde bir albüm. Turnede yaşadıkları ve dredg’in erken döneminden hikayelerle, anlaşmazlıklara, fikirlere ve hayata odaklanan albüm hayattaki tezatlığı müziğe taşıyan karşıt iki parça şeklinde yayımlandı. Ayrıca Gavin Hayes tarafından hazırlanan ve her biri şarkılarla ilişkili olan 14 resmin bulunduğu bir kitapçık da içeren albüm biri bonus olmak üzere 13 şarkıdan oluşuyor. dredg denildiğinde akla gelen Ode To The Sun, Jamais Vu, Bug Eyes, Sang Real gibi şarkıların yer aldığı uzun bir yapım sürecine sahip bu albüm grup için bir dönüm noktası oldu.
2008’e geldiğimizde Coachella Festivali’nde sahne alan topluluk festival ertesinde Ohlone Recordings’e geçerek yeni albüm çalışmalarını hızlandırdı. Salman Rushdile’in “Imagine There Is No Heaven: A Letter to the Six Billionth Citizen” adlı makalesinden ilham alınarak hazırlanan ayrıca Pink Floyd’un The Dark Side of the Moon ve The Wall albümlerinden de esinlenilen 18 şarkılık The Pariah, the Parrot, the Delusion 9 Haziran 2009’da satışa sunuldu. Math rock, modern rock ve progressive rock ile harmanladıkları yeni albümü 2009’da bir araba kazası ertesi girdiği komadan çıkamayarak hayatını kaybeden Chi Cheng (Deftones)’e adadılar.
Twitter sayfaları üzerinden duyurdukları beşinci stüdyo albümü Chuckles and Mr. Squeezy’de ilk defa birlikte çalıştıkları Dan the Automator’ın da etkisiyle oldukça farklı bir kayıt sürecine girdiler. Grup üyelerinin birbirinden ayrı bir biçimde tamamladıkları albüm dredg’in kemikleşmiş kitlesini tam olarak tatmin edemese de grubun yeniliklerden kaçınmayan ve kendini tekrarlamayan müziği takdiri hak ediyor.
Defalarca dinlemeye rağmen asla eskimeyen Bug Eyes, Jamais Vu, Yathaze, Ode To The Sun, Catch Without Arms, Sanzen, The Thought Of Losing You gibi şarkıları canlı olarak dinlemek, dredg ile yeniden buluşmak için gün sayan dinleyiciler konser biletlerini biletix üzerinden temin edebilir.
*Leitmotif, senfonik şiirlerde sıkça rastlanan, sürekli olarak yinelenen ve bir karakter, yer ya da fikir ile ilişkili müzikal tema anlamına gelir.
Seray Şan