Yüzyüzeyken Konuşuruz – Akustik Travma (2018)

Yüzyüzeyken Konuşuruz’un üçüncü albümü olan Akustik Travma yayımlandı. Öncesinde, “Sandal” ve “Bodrum” gibi bağımlılık yaratan şarkılarla albüme dair ipuçlarını almıştık, yanılmamışız. Yüzyüzeyken Konuşuruz, bu defa da elektronik ögelerin arasına yoğurmuş olduğu efkarla bizi İstanbul’dan veya her neredeysek oradan kaçırmaya çalışıyor.

Önceki albümlerine kıyasla alt yapısıyla farklı olan bir albümle karşı karşıyayız; ama her zamanki gibi Kaan Boşnak’ın ağzından dökülen kelimeler, her albümde bir şeyin olmazsa olmaz olduğunu kanıtlıyor, samimiyet. Sustuğunu, yorulduğunu, alıştığını, kaçıp gitmek istediğini, yanaşan vapurlardan “o”nun inmediğini yine oldukça içten bir şekilde anlatıyor bize Kaan Boşnak.

Dokuz şarkıdan oluşan albümde, şarkıların tamamı bir bütün gibi hissettirse de aslında her şarkının bağımsız bir hikayesi var elbette. Bu şarkılardan en çok öne çıkanı ise tabii ki, “2013”. Şarkının sözleri, adını aldığı yıl yaşananlara ve artık yaşamayanlara göndermeler yapıyor.

“Sanki çocuk on beşinde vurulmadı
Unutup gülebilelim.

Filler unuttu, analar unutmadı
Ama nasıl unutabilir
Dövülerek ölmek nasıl bir ceza ki
Buna kim dayanabilir.”

Akustik Travma, garip bir şekilde insanda yalnız olmadığı hissi uyandırıyor. Sanki bir gün kaçıp gidebilsek, hep beraber gidecekmişiz gibi.