Geçmişe Kaçarken Şimdi Nerede?

Geçtiğimiz ay, müzik adına yapılan çeşitli girişimlerde “nostalji acaba biraz daha mı ön planda ne” sorusuyla başlayıp size bir şeylerden bahsetmiştim. Lin Pesto’dan girip Spotify’ın müzik deneyimini geliştirme çabalarından biri, Ankara’da pek görülmeyen türde bir cover grubu ve Türkiye’deki bir müzik kültürünü tam anlamıyla anlamak için harika bir kaynak olan bir belgesele kadar gitmişti yol. Okumak isteyenleri şuraya alabiliriz.

O zamanki abone sayısını hatırlamıyorum; fakat Lin Pesto, şu an bu yazıyı yazarken baktığımda, 24 bin küsur aboneye ulaşmış. Bu sayıya bakıp “insanlar nostaljiye aç abi, çok aç” diyebilir miyiz? Abonelerin hepsi gerçekten 90’lardaki şarkıların dönüşümüne mi tutuluyor yoksa buna pek takılmayıp başka nedenlerle ilgi duyan(lar) var mı? Bu gibi sorulara hemen ve en kolay şekilde cevap almak istersek hemen parçaların altındaki yorumlara bakıyoruz elbette. İyi kötü fikir edinilebiliyor. Bana nedenler biraz çeşitlenmiş gibi geldi. İstenilse biraz daha araştırılabilir belki.

Dikkatimi çeken ise Lin Pesto’nun son yayınladığı Mustafa Sandal’ın “Araba” cover’ına yapılan bazı yorumlar oldu. Aslında bu yorumların hepsi okunmaya değer bence. Çok güzel tartışmaları beraberinde getirmiş. Neden mi?

Ne zaman Lin Pesto bir cover çıkarsa abonesi olduğumdan haberim oluyor ve hemen bakıyorum. Pesto’nun bu cover’ı paylaşması biraz daha zaman aldı ve karşımıza çıkan video da onun alıştığımız tarzından biraz farklıydı. Kendisinin okuduklarım arasında en çok sevdiğim röportajında (Zaytung’da), videolarını YouTube, Vimeo ve archive.org gibi yerlerden bulduğu görüntülerle yaptığını söylüyordu. (Burada remix kültürünün yarattığı berekete alkış geliyor). Bu cover’daysa benim ilk defa duyduğum, Twitter’da G U B A R W A V E olarak bilinen topluluğun özel hazırladığı video kullanılmış. Videoda gerçek ve nostaljik görüntüler yerine günümüzdeki görüntülerin retro efektiyle verilmesi aşağıdaki tartışmayı ortaya çıkarmış.

Sadece bir Lin Pesto şarkısı üzerinden değil de tüm yaratıcı işler bazında tartışılmaya açık bir fikir ayrılığını temsil ettiği için bu tartışmayı ayrı sevdim. Benim merak ettiğim, videonun farklı olmasının şarkının beğenilmesini ne kadar etkilemiş olabileceğiydi. Mutlak bir cevap alınamaz elbette. Yine de düşünülmeye, incelenmeye değer olabilir.

“Nostalji hissi yaratılacaksa tam olsun, o zamandan olsun” fikrini savunuyorsanız, geçmişteki sevdiğiniz parçalara ait müzik videolarını da ayrı önemsiyor olabilirsiniz. Hatta bazılarının sırf videoları parçaları daha cazip hale getirdi ve siz ne o eski videoların ne de o eski sanatçıların olduğunu düşünüyorsunuz…? Eski videolar belki olmayabilir. Peki o eski dönemlerde videolarını severek ya da dikkat ederek dinlediğiniz sanatçıların şimdi ne yaptığına hiç göz attınız mı?

Kendi adıma konuşursam, ben çoğu sanatçıyı en çok dinlediğim zamanlarındaki döneme hapsetmişim. Yakın zamanda bunu fark ederek “bu insanlar, ne yapar, ne eder” diye yola çıktım. Gördüklerim ise beni çok şaşırttı. Tahminimden çok daha fazlası son bir yıl içinde Spotify’da en azından bir single ya da albüm çıkarmış. Bulduklarımı sizinle birkaç seri halinde paylaşacağım.

Ağırlıklı olarak 90’ların ortalarından 00’lerin ortalarına kadarki dönemi gözeteceğim. Son iki yıldır en çok müzik dinlediğim platform olduğundan kolayıma giden Spotify’da her seri için çalma listesi yaratacağım. Esasında buraya doğrudan son bir yıl içinde çıkan parçaları koymak vardı; fakat VH1 “Then & Now” tarzında ana akım medyanın müzik kültürümüzü geliştirmemize hatırı sayılır şekilde katkı sağlayan türdeki programlarına selam çakmak adına hem eski hem yeni parçalarını art arda koymak daha hoş olabilir. Şimdilerde bildiğiniz gibi müzik kültürümüzü geliştirmek için seçeneklerimiz çok fazla. Spotify demişken, bu anlamda bence platformun sunduğu en heyecan verici imkanlardan biri sanatçıların kendi listelerini yaratmaları. Meraklısına, burada biraz bahsetmiştim Türkiye’deki durumu. Üstünden geçen zamanla belki biraz farklılaşmış olabilir durumlar.

Peki geçmişe hapsettiklerimin son bir sene içindeki ürettiklerini dinleyince “iyi ki hapsetmişim mi” yoksa “ne diye hapsetmişim, manyak mıyım ben”i mi daha çok söyledim? Orası değişken.

En kısa zamanda sizlerle…