Evrencan Gündüz – Evrencan ve Uzaylılar (2017)

Babasının izinden gitmeye karar verdiği ilk andan bu yana Evrencan Gündüz’ün böylesine sevilen bir müzisyene dönüşmesinin ardında çok basit bir temel sebep var: grubuyla sahnedeyken taşıdığı enerjiyi geri kalan çoğu yerli müzisyenden -belki de hepsinden- daha samimi bir biçimde yansıtabilmesi. Tabi “Awesome John” gibi babalar tarafından yetiştirilseydik hepimiz bir şeyler kapabilirdik bu samimiyetin değerine dair. Geçen sene kaybettiğimiz harika insan Asım Can Gündüz kanımca asla hak ettiği seviyede bir ilgiyi görmeyen insanlardan, öyle bir talebi de yoktu zaten. ABD’deki yaşamını ardında bırakıp memleketine dönmeseydi dünya çapında saygın bir gitarist olur muydu? Muhtemelen. Ancak o senaryoda da yerel bir mirastan mahrum kalırdık. Erkenden aramızdan ayrılan Gündüz’ün ortaya koyduğu ve oğlu Evrencan’ın ortaya koyacağı mirasa baktığımızda iyi ki böyle güzel insanlarla tanışmışız diyebiliyoruz.

Evrencan ve arkadaşları uzun zamandır Youtube’da, sokaklarda, konser mekanlarında kendilerine denk gelen şanslı insanların gününü güzelleştirmeyi başarıyor. O şanslı insanlar da uzun zamandır bu canlı kariyere eşlik edecek bir kayıt bekliyordu gruptan. Sonunda o gün de geldi, Evrencan ve Uzaylılar’ın ilk mini albümü aramızda. 23 dakika gibi kısacık bir süreye yerleştirilmiş, caz-pop sularında seyreden 5 şarkı, akıllara yerli bir Jason Mraz’ı getiriyor. Evrencan’ın şarkılarını sonunda stüdyo ortamında dinlerken grubun taşıdığı potansiyeli bir kez daha, ağzımız kulaklarımıza vararak fark ediyoruz. Tebessüm etmek için çok fazla güzel sebebin var olduğunu da eklemek gerek. “Seni Sevecek Kadar”da şarkının ortasına muzipçe serpiştirilmiş insan sesleri bunlardan biri mesela. Veya albüm kapağına dikkatlice baktığımızda arkaplanda gördüğümüz Awesome John’un hayaleti. Gülümsemek, neşelenmek için sayısız sebep var. Albümün en hüzünlü şarkısı “Zordu Aslında” bile neşemizi bozmak yerine fazladan bir perspektif katıyor işin içine.

Evrencan ve Uzaylılar’ın ilk albümü, grubu tanıyıp seven herkes için harika bir hediye olacaktır. Geri kalan herkes için de güzel bir başlangıç noktası olması muhtemel. Elbette belirtmek gerekir ki repertuarın geri kalanını oluşturan “cover”ları dinlemeden bu misafirliği tamamına erdiremezsiniz. Onun için de yapılacak en iyi şey, en yakınınızdaki Uzaylılar konserine gidip deneyimi uzun uzadıya yaşamak. Dans etmeyi seviyorsanız yerinizde duramayacak; sevmiyorsanız sevmeyi öğrenip yine yerinizde duramayacaksınız. Konsere gitmeyi başaramadığınız her akşam için de bu albümün yaverliğine güvenebilirsiniz. Renk!