2018: Bir Başka Yıl, Kişiye Özel Analiz ve Kaybolan Şarkılar

Perşembe günü “yılın o zamanı geldi çattı” havası akışlara düşmeye başladı.

Bir müziksever için en çok dinlediği parçalar ve müzisyenler ile yıllık müzik dinleme süresi gibi verileri edinmek heyecan verici olabiliyor. Spotify Wrapped hizmeti de, özenle sunduğu platform ve kişisel ölçekli müzik analizlerinin 2018 sürümüyle bu heyecanı yaşatmaya devam ediyor.

Geçen yıl verdiği analiz ve düşündürdükleri üzerine şurada uzunca bir yazı yazmışım. Zira algoritmaların “kişiselleştirme” becerisine, esprili ifadeyle, kafa tutmak o dönem hoşuma giden bir eylemdi. Yazı, başlangıcı beş yıl öncesine uzanan hizmete dair bir tarihçe ve kendi müzik verim üzerinden ufak bir tartışma dışında, o yılki sunulan veri ve listeleri içeriyordu.

Hatırlatmak gerekirse, Spotify Wrapped 2018 kapsamında size özel hazırlanmış listelere doğrudan uygulamadaki ilgili başlık üzerinden ulaşabilirsiniz. Yıl içindeki müzik dinleme alışkanlığınıza dair ilginç verileri de Spotify Wrapped web sayfasına hesap bilgilerinizle bağlanarak öğrenebiliyorsunuz.

Bu seferki veri raporuna baktığımızda açılış, yıl içinde dinlediğiniz ilk şarkı ve keşfettiğiniz ilk müzisyen detayı ile yapılıyor. Platformda geçirdiğiniz süre ile en çok dinlediğiniz sanatçı, şarkılar ve müzik türleri gibi alışık olduğumuz verilerin yanısıra yeni bir hamle olarak en çok dinlediğiniz sanatçıyla toplam kaç saat geçirdiğiniz ve dinlediğiniz “podcast”ler hatırlatılıyor. Geçen yıl edindiğimiz “atlanılan şarkı sayısı”, “dinlenilen temel müzik türleri üzerinden yaş tahmini” gibi verilere bu kez yer verilmemiş. Bunlar yerine raporda kişiye göre değişebilen ufak tefek detaylarla karşılaşabiliyorsunuz. Örneğin, bana ana akım dışındaki sanatçıları dinleme sıklığım ile dinlediğim en eski şarkı verileri sunuldu. Başkalarında gördüğüm, en çok hangi burçtan sanatçı dinlediğime dair veriye ise rastlamadım. Sanıyorum bu gibi farklılıklara göre, aldığımız raporların uzunluğunda da ufak tefek farklılıklar var. Ortalama bir rapor 10–11 sayfayken bir arkadaşımınkinin 20’ye yakın olduğunu gördüm. Bunların ne kadarı sonuçlara ısındıran quiz, güzel görsel ve/veya detaylarla uzuyor, ayrı konu.


Veri raporundan da erişilebilen kişiye özel çalma listelerine gelince… Platform, halihazırdaki alametifarikası olan “Your Top Songs” adıyla bildiğimiz kişiye özel en çok dinlenilen 100 şarkı listesinin yanında, yine oluşturulurken kişiselleştirme özelliğinin gözetildiği düşünülen, farklı temalı çalma listeleri sunabiliyordu. Geçen yıl müzik zevkinize uygun kaçırmış olabileceğiniz yeni şarkılardan oluşan bir çalma liste yapmıştı. 2018 sürümünde ise “Tastebreakers” adlı çalma listesi ile Spotify’ın müzik zevkinizle pek bağdaşmayan türleri tanıtmaya koyulduğunu görüyoruz.

Bana sunulan listeye önden göz ucuyla baktığımda gerçekten de çoğunluğun hiç bilmediğim sanatçılardan veya dinlemediğimi tahmin ettiğim şarkılardan oluştuğunu gördüm. Son dönemde sosyal medyanın kişiler için filtre balonu işlevi görmesi ve bunun olumsuz tarafına yönelik eleştirel iklimden ne kadar etkilenildiğini bilemesek de Spotify’ın böyle bir temayla gelmesi kayda değer. Diğer yandan, kişinin müzik zevkine bağdaşmayan parça seçiminde “bağdaşmama” kriteri kişi için ne kadar uç örnekleri kapsıyor, bunu da listelerimizi dinleyip konuşarak anlayabiliriz.

Spotify Wrapped çıktığı zamandan bu yana, “Your Top Songs” listelerinin kişilerin müzik zevkini veya dinleme faaliyetlerini yansıtmadığına dair yorumlar da olabiliyordu. Bu yönde birkaç yoruma yine denk gelmekle beraber kendi listemdeki şarkıların neredeyse hepsinin isabetli olduğunu söyleyebilirim. Ben daha çok, aklıma sonradan 1–2 şarkının gelmesiyle “şu şarkılar neden yok, halbuki epey dinlemiştim” şeklinde şaşırmıştım. Listelerin 31 Ekim’e kadarki dinlemeleri kapsayabileceğini öğrendiğimde ise şaşkınlığım azalmıştı. Bu yorum çeşitliliğinde, kişi ve bilgisayar arasındaki bilgi işleme ile hatırlama farklılığı bir yana, kişinin sistemde müzik dinleme sıklığının etkisi olabileceğini hatırlatabilirim. “Ne kadar müzik dinleyiş, o kadar tutarlı sonuç” hesabı.

Spotify’ın sadece bünyesindeki dinleyicilerin değil sanatçıların da yıllık müzik faaliyetlerine dair rapor hazırlandığını ekleyelim. Sanatçılara yönelik yıllık değerlendirme raporunu geçen yıl başlatan platform, belirtilene göre, 2018’de epey değişken hakkında veri sağlıyor. Bu veriler “toplam edinilen akış”, “toplam dinlenilen süre”, “toplam hayran sayısı”, “dinlenilen ülke ve şehir sayısı”, “sadık hayran sayısı” ve söz konusu değişkenlerin yıllık artışına dair değişkenleri gösteriyor.

Gerek dinleyici gerekse sanatçı için yıllık faaliyet çıktıları etrafta dolaşırken, bu yıl Spotify’ın bazı Premium kullanıcılarına ait analizlerin New York ve Londra gibi ikonik şehirlerin merkezi meydanlarında (Times, Piccadilly Circus vd.) yer alacağı da açıklandı.

Müzik akış hizmeti pazarında çoğu açıdan lider olduğunu bildiğimiz Spotify’ın dinleyicisini ve sanatçısını düşünen yönü bu şekilde tekrardan gündeme gelirken, aralarındaki rekabetin belki de ilk kez bu yıl ciddi anlamda kızışmasıyla rakibi Apple Music üzerinden kıyaslamalar bu şenlikli ortama ayrı yansıdı. Rekabetin kızışması nedir derseniz… Apple Music, bu yılın üçüncü çeyreğinde ABD’de paralı üyeliğe dönüştürme oranıyla lider olmuştu. Aynı kriter doğrultusunda Kanada ve Japonya pazarlarında da Spotify ile arasındaki mesafeyi kapattığı belirtilmişti. Spotify’ın 10 bin şarkı indirme sınırını yükseltmesi, paralı üyeliği olmayan kullanıcılara yönelik uygulama özelliklerinin geliştirilmesi, Apple Music’in ise yeni çıkan albümlere özel bölüm tasarlanması gibi hamlelere kalkışması rekabetin şirketler arasındaki görünürlüğüne birkaç örnek olarak gösterilebilir.

Ufak tefek Spotify Wrapped taşlamalarına dönersek de yurt dışındaki bazı Apple Music kullanıcıları, bu gelenekselleşen müzik karnesi hareketinin demode olduğunu ya da bir müzik akış platformunun kendilerini tanımasına ihtiyaç duymadığını vurguluyordu. Aralarındaki en esprili ve yayılan yorum ise sizi altta bekliyor.

Kaydolur kaydolmaz müzik zevkinizi sisteme seçtiğiniz müzik türleri üzerinden öğrettiğiniz Apple Music’in yıllık olarak sadece küreselde en çok dinlenilen albüm, şarkı gibi listeler çıkardığı biliniyor (ki Apple Music 2018 listesine buradan, aynı işlevdeki Spotify 2018 listesine şuradan erişilebilir). Diğer yandan, her Apple Music kullanıcısının Spotify Wrapped hizmetine olumsuz bakmayıp tersine buna benzer bir hizmet dileyeceği de düşünülebilir. Avustralyalı Pat Murray’nin geliştirdiği müzik verisi analiz aracı, görünüşe göre tam da bu ihtiyacı karşılamak amacıyla, Apple Music’ten talep edeceğiniz müzik dinleme verinizi analiz edip devamında verinin görselleştirilmesini sağlıyor. Apple kullanıcılarının kaçı bu araca ihtiyaç duyar ve memnun kalır, onu bilemeyiz.

Yalnız, konusu açılmışken Spotify ve Apple Music arasındaki çekişmede en belirleyici faktör nedir derseniz, sanırım sahip oldukları şarkı katalogu diyebilirim. Apple Music’in açıldığından beri daha fazla şarkı içerdiğini söyleyen birkaç arkadaşımın sözüne kulak asmamam, Spotify’da aradığımı bulamama durumuyla nadiren karşılaşmamla açıklanabilirdi. Platformda var olan şarkıların gri ve tıklanılamaz hale gelmesiyle şahsen karşılaşmam ise konunun küresel forumda sorgulanmasından birkaç yıl sonrasında gerçekleşmişti. Dört yıl önce aynı konuya yönelik tartışmaya topluluk yöneticisinin altta verdiği cevabın bugün de geçerliliğini koruduğunu söyleyebiliriz.

Spotify, yazılanlara göre, dört yıl içinde “eser hakkı sahibi” mevzuundan dolayı bir hayli davayla karşı karşıya kaldı. Çoğunun da temelinde müzik yayıncısı ve eser sahibi haklarının adil dağıtılamaması olduğu görülen davalar bu yıl gerek daha yüksek meblağlarla açılması gerekse de Spotify’ın mahkeme kararı sonucu eser sahibine makul meblağda telif hakkını ödemesi gibi çeşitli gelişmeleri barındırıyordu. Bu sırada The Verge editörü meraklıları için platformda dinlenilemez hale gelen şarkıları tespit edebilme özelliği hakkında bilgilendirmiş, üstüne de bu tür şarkılardan oluşan bir çalma listesi oluşturmuştu. Yaklaşık 70 şarkılık çalma listesine bugün itibariyle göz attığınızda dokuz şarkının yeniden dinlenilebilir hale geldiğini görüyorsunuz. Yani kayboldu diye üzüldüğümüz şarkı günün birinde tekrardan dönebilir; ancak bunun ne kadar zorlu ve uzun bir savaş gerektirdiğine dair fikir yürütemeyecek kadar olayların dışındayız. Bu aşamada iki seçenek ile sınanıyoruz; şarkıyı diğer platformlarda aramak veya platforma sadık kalmaya öncelik vererek sabretmek. Bir müzik akış servisi adına böyle cümlelerle karşılaşmak da belki biraz absürd veya tuhaf gelebiliyor kulağa.

İyisi mi, 2018 “En İyi 100” listemde yer alıp bugünlerde platformda kayıplara karışan yegane şarkı ile yazıyı bitireyim. Bu şarkının eski olması 2018’deki müzik verimliliğini görmezden geldiğimi düşündürtmesin. Kıyı’nın size göre yılın en iyilerini dostane şekilde sorması da yakındır. 🙂

Kapak görseli ve metin içi görsellerin bir kısmı Spotify Newsroom’dan alınmıştır.